Eğitim ve Değişim… Hem derneğimize, hem de İstanbul Medipol Üniversitesi işbirliğinde planlayıp geçtiğimiz günlerde TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyesi ve Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Alp’in katılımıyla ilk uygulamasını gerçekleştirdiğimiz önemli bir projeye isim olma ilhamı veren iki önemli kelime, kavram.
Klasik eğitim kitaplarına göre eğitimin tarifi şöyledir; Eğitim; bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı ve istendik davranış değişikliği meydana getirme sürecidir. Bu süreçte bireyin daha önceden var olan davranışında değişiklik meydana gelebileceği gibi daha önce hiç göstermediği bir davranışı da göstermeye başlayabilir. Eğitimin kasıtlı ve istendik olması ifadesiyle anlatılmak istenen ise eğitimin belirlenmiş bir hedefe yönelik olması ve bu amaç için gerçekleştirilmesi sonucunda davranış değişikliği amacına ulaşmasıdır. Yani eğitim, değişime vesile olmalıdır. Ya bireyde bozuk olan bir davranış şekli değişmeli, ya da bireyde henüz yerleşmemiş doğru bir davranış şekli bireye kazandırılmalıdır. Eğitim-öğretim faaliyetlerinden birinci derecede beklenen şey olumlu yönde tutum ve davranış değişikleridir.
Eğitim bir meyve ağacı ise değişim bunun meyvesidir.
Eğitim bir fabrikaya benzetilecek olursa değişim bunun ürünüdür.
Eğitim bir süreçse değişim sonuçtur.
Eğitim teorik bir boyutsa değişim bu boyutun pratiğe dönüşmüş halidir.
Meyve vermeyen ağaç, her türlü donanıma ve teknolojiye sahip olmasına rağmen üretim yapmayan fabrika, her ne kadar mükemmel işlese de sonuç elde edilememiş bir süreç ve pratiğe dönüşememiş bilgi yığını ne kadar yararlı ise değişime aracılık edememiş eğitim de ancak o kadar yararlı olacaktır. Değişime vesile olmayan eğitimin amacına ulaştığını söyleyemeyiz. Gerek örgün ve yaygın eğitim kurumlarından öğrenim yoluyla elde edilen bilgiler, gerek okunan bir kitaptan, izlenen bir filmden, dinlenilen bir seminerden, konferanstan, velhasıl; hangi yöntemle olursa olsun elde edilen doğru bilgiler içselleştirilmeli, bu doğru bilgiler bireylerin yaşantılarında rol almalıdır.