3- Sabırlı ve gayretli olmalısın, aceleci ve yılgın olmamalısın. Unutma ki aceleyle yüzeceğini zannedenin boğazına daima su kaçacağı için yılgınlık onun yoldaşıdır. Sabırlı ve gayretli olursan başardığını görecek öğrendikçe ve bildikçe farkının ortaya çıkışını kendin seyredeceksin.
Bir de evlat, büyükler “en büyük düşmanımız cehalet ve tembelliktir” demezler mi. Unutma ki insanlığın Efendisi Hz. Muhammed S.A.V. “Tembellikten, korkaklıktan ve acizlikten Allah (C.C.)’a sığınırım” demiştir. Tembellik ve korkaklık insanı acizliğe sürükler. İlacı cesaret, çalışkanlık ve güçlü olmaktır.
*Öğretmen kardeşim sana gelince ; senin nasiplendiğin bu bilginin bir emanet olduğunu ve onu ehline ulaştırman gerektiğini unutmamalısın. Elinde olmayan sebepler olabilir; istediğin ortamlar olmayabilir; ama unutma ki, sen yüzmeyi öğretemezsen ihmalin birilerinin boğulmasına ve hayatların sönmesine sebep olacaktır. O zaman:
1- Kendi geçmişini unutmamalı , empati kurarak öğrencine yaklaşmalısın. Her öğrencini kendi kardeşin, evladın, akraban yerine koymalı en az onlar için istediğini yapmalısın.
2-Aceleci ve sabırsız olmamalısın; unutma ki sen de kolay elde etmedin
3- Sevdirici ve etkileyici olmalısın; hatırlamalısın ki senin burada bulunman da bir ve ya birkaç öğretmenin etkisiyle olmuştur.
4- Yetkini değil etkini kullanmalısın ki öğrencinle aranda bağ oluşsun ve senden severek alsın bilgileri.
5- İşini severek yapmalısın, okumalı, araştırmalı, yenilikleri takip etmeli ve kendini geliştirmelisin. Biliyorsun ki bu iş başka işlere benzemez gönül vererek yapılmalı. Yine büyüklerin bir sözü aklıma geldi. Derler ya: “Gönülsüz yenen aş ya karın ağrıtır ya baş”.
Sana daha fazlasını diyemeyeceğim.
*Değerli Velim, insanın dünyada ki en değerli varlığı çocuğudur. Onu sevmesi onun için fedakarlık yapması kadar normal bir durum da yoktur. Bu eğitim yolunda çocuğunuzun yüzmeyi başarması için ne yapması gerektiğinden yukarıda bahsettik. Size düşen ise acizane kanaatimi belirtmek isterim:
1 – Çocuğunuzun öğretmenine tabi olmasını sağlamanız ve onu ilgiden öte bilgiye ihtiyacı olduğuna inandırmanızdır.
2- Bahanelere sarılmasına değil bahaneleri ortadan kaldırmasına yardımcı olmalısınız. Unutmayın ki ilim yolunda ilerlemek zahmetli iştir, sabır gerektirir. Çocuklar karakterleri oluşuncaya kadar sık sık değişken tavır ve davranışlar sergilerler. Onları ancak bizim duruşumuz, kararlılığımız, ilgi ve takibimiz doğru noktaya sürükler. Tavizlerimiz ve duygusal davranışlarımız değil. Bugün sevimli görünüp yarın sevimsiz hale gelebiliriz. Yanılış anlaşılmasın sevimsiz olalım demiyorum.
3 – Öğretmenlerle daima irtibat halinde olmalı, çocuklarımızın anlatımıyla değil kendi iletişimimizle onları tanımalı ve neden çocuğum böyle ya da niye çocuğuma böyle davranıyorsunuz değil; çocuğumuz için neler yapabiliriz sorularıyla yaklaşmalıyız.
Küçümseyici değil teşvik edici ve önemli olduğunu hissettirici olmalıyız.
Unutmayın yüzme bilen öğretmen, öğrenmek zorunda olan evladımız, gerektiğinde can simidiyle yardım etmeye çalışan sizlersiniz.
Bilgi yolunda geleceğimizi emanet edeceğimiz evlatlarımızın yanlış arkadaşlar edinmemeleri ve yanlışın etkisi altında kalmamaları için ortak, örnek, kararlı, bilinçli tutum ve davranışlara ihtiyacımız vardır.
“Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir.” M. Kemal ATATÜRK. Eserimizle övünmek de , eserimizdenutanmak da elimizde.
Yazımızı bitirmeyi nasip ettiği için Allah (C.C.)’a hamd eder, Selam ve dua ile saygılar sunarım.
Osman ERDEM
Rehber Öğretmeni / Ardahan Rekabet Kurumu Fen Lisesi Müdürü