EĞİTİM DEĞİŞİM SEMİNERLERİNİN BEŞİNCİSİ DENİZLİ’DE DÜZENLENDİ

Eğitim Değişim Seminerlerinin beşincisi; E-DER Eğitim ve Değişim Derneği – Medipol Üniversitesi işbirliği ve (Gülistan Çevre ve Kültür Derneği) GÜLÇEV’in katkılarıyla Denizli ilimizde Vildan Eğitim Kurumları ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Hicri 17 Muharrem 1439, Miladi 7 Ekim 2017 Cumartesi günü “Değişim İçin Öğrenmeyi Öğrenmek” başlığı ile gerçekleşen seminerin konuşmacısı Pamukkale Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil SAVAŞ oldu.

E-DER Denizli İl Danışmanı Ramazan ESKİN’in ve E-DER Yön. Kur. Bşk. Yrd. Hamdi POLAT’ın selamlama konuşmalarıyla başlayan seminer; akademisyenlerin, sendika ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin, E-der İl Danışmanları ve çeşitli branşlardan öğretmenlerin katılımı ile gerçekleşti.

“E-DER Eğitim ve Değişim Derneği’nin hedeflerine ve faaliyetlerine” selamlama konuşmaları dahilinde kısaca değinilirken “Eğitimde değişimi başlatıyor, ülkemizi bölge bölge dolaşıyoruz…” ifadeleri de programın başlangıcında ortak vurgu olarak kaydedildi.

Seminere konuşmacı olarak katılan Pamukkale Üniversitesi İletişim Fakültesi dekanı Prof. Dr. Halil SAVAŞ “Değişim İçin Öğrenmeyi Öğrenmek” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

SAVAŞ, sunumuna geçmeden önce  katılımcılara “ALAK” suresinin “…hiç bilenlerle bilmeyenler  bir olur mu!…” ayet meallerini hatırlattı ve “Bilenlerle bilmeyenlerin bir olmaması için öğrenenlerle de öğrenmeyenlerin bir olmaması gerekir. Dolayısıyla bilmek için öğrenmek gerekiyor, önemli bir konu, bu açıdan özellikle konu başlığını böyle seçtik” dedi ve “E-DER Eğitim ve Değişim Derneği’nin kendisine isim olarak seçtiği “Değişim” sözcüğüne dikkat çekmek istiyorum. Aslında eğitimin kendi içinde değişim vardır. E-DER’in değerli yöneticileri belki sadece “Eğitim Derneği” de diyebilirlerdi ve değişimi zaten içinde barındıracaktı fakat ülkemiz özelinde baktığınızda eğitimin istenen değişimi oluşturmadığını görüyoruz. Değişim ismini özellikle o yüzden mi koydular bilmiyorum ama mutlaka olması gerekiyordu yoksa değişimin olmadığı kuru eğitim işe yaramıyor.”  ifadeleriyle “DEĞİŞİM” in olması gerekliliğini vurguladı.

“Değişim için Öğrenmeyi Öğrenmek” konulu sunumuna geçen Prof. Dr. Halil SAVAŞ,  “Kişiler, bireysel anlamda öğrenmeyi öğrenmeli öğrenen bireylerin olması için öğrenmeyi öğrenmek gerekir” diyerek  konuşmasına devam etti:

“Acaba aldığımız eğitimler; bize yeni davranışlar kazandırıyor mu yahut eski davranışlarımızı değiştiriyor mu? Birçok şey okuyor, izliyor, dinliyor ve öğreniyoruz. Peki öğrendiğimizi sandığımız şeylerin ne kadarı zihnimizde kalıyor? Öğrenme; hafızamızda olan bir bilgiyi kullandığımız zaman gerçekleşir. Eğer bize anlatılanlar kullanılmıyor, işe yaramıyorsa çok fazla bir şey anlam ifade etmez. Kullanılmayan bilgiler beyinden silinir.” diyen SAVAŞ, öğrenmenin gerçekleşmesi için nelerin gerekli olduğunu başlıklarla açıkladı:

“Öğrenme yolculuğu için 3 temel ayak olmak zorundadır: İhtiyaç, motivasyon ve çaba, içselleştirme… Öncelikle ihtiyacımızı belirleyip bizi harekete geçirecek itici güç gerekmektedir. Hemen akabinde içselleştirme… İçinizde öğreneceğiniz şeyin uygulanmasını hissetmeniz gerekmekte aksi takdirde öğrenme gerçekleşmez.” diyen SAVAŞ, konuşmasının devamında ise çocuğun öğrenme süreci basamaklarından bahsederek beynin yapısı hakkında kısaca bilgilendirmelerde bulundu: “Beyinlerinin hem sağ hem de sol taraflarını etkili ve dengeli bir şekilde kullanabilen kişilerin başarılı olduğuna” da değinen SAVAŞ, “Beyin hücreleri arasındaki bağlantıları yeterince gelişmemiş olan bireyler, beyinlerine ne kadar bilgi yığmış olurlarsa olsunlar düşünce, muhakeme ve akıl yürütme becerilerini geliştiremeyeceklerdir”  diye hatırlattı.

            Sözlerinin devamında: “Öğrenmeyi öğrenme fiilini gerçekleştirebilmek için; kişinin içinde öğrenme arzu ve tutkusunun, öğrenme merakının olması ve öğrenme ateşinin yanması gerekir. Yaşam deneyimleri karşısında tavrı olmayan, gözden geçirmeyen ve sürekli olarak yenilemeyen, geçmiş bilgilerine göre yaşamaya devam eden kişilere öğrenmeyi öğretemezsiniz.

            Okullarımıza baktığımızda teorik bir eğitimimiz var, deneyim az. Çocuklar edilgen olarak notları ezberleyip sınava giriyor. Örneğin: fonksiyonu biliyor ama cihazlar üretip kullanamıyor; tarih biliyor fakat tarihsel düşünmeyi öğrenemiyor bugüne dair sonuçlar çıkaramıyor; fen biliyor ama bilim yapmayı öğrenmiyor, deney tasarlayamıyor.” dedi.

            Öğrenmeyi öğrenme becerileri ve stratejileri  başlığı altında öğrenmeyi öğrenmenin gerekliliğini detaylandıran Prof. Dr. Halil SAVAŞ dinleyicilere bazı tavsiyelerde de bulundu:   “Öğrendiklerinizi  tekrar edip pratik yapın, farklı yollardan öğrenin, hangi öğrenme metodu siz de kalıcı olarak devam etmenizi sağlıyorsa onu tercih edin, öğrendiğinizi başka bir kişiye anlatın” diyen SAVAŞ, öğretmenlere ve öğrencilere işe yarar daha pek çok pratik bilgiler paylaştı.

Öğrenme ve değişim döngüsüne dikkat çekerek  eğitim kuşakları karşılaştırması da yapan SAVAŞ: “Çocuklarımızı yaşayacağı çağa göre yetiştirmemiz gerekir” diye hatırlatmalarda bulundu ve “Bugünden yarına değişim sürekli olarak gelişim anlamında söz konusu ise siz kendinizi geliştiriyor ve iyileştiriyorsunuz demektir. “ dedi