EĞİTİM DEĞİŞİM SEMİNERLERİNİN ALTINCISI DÜZENLENDİ

E-DER Eğitim ve Değişim Derneği – İstanbul Medipol Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen Eğitim Değişim Seminerlerinin altıncısı İstanbul Medipol Üniversitesi Kavacık Güney Yerleşkesi salonunda yapıldı.   Hicri 2 Safer 1439 / Miladi 22 Ekim 2017 PAZAR günü “Değişim İçin Helal ve Sağlıklı Besleniyorum” başlığı ile gerçekleşen seminerin konuşmacısı Türkiye Bilimler Akademisi  ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih GÜLTEKİN oldu. Program E-DER Eğitim ve Değişim Derneği’nin www.facebook.com/ederegitimdegisim  hesabından da canlı olarak yayınlandı.

Medipol Üniversitesi Öğrenci Yurtları Genel Müdürü Zafer GÜNAYDIN ve E-DER Yön. Kur. Bşk. Ali KOCADAYI’nın selamlama konuşmalarıyla başlayan seminer; akademisyenlerin, sendika ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin ve çeşitli branşlardan öğretmenlerin katılımı ile gerçekleşti.

Medipol Üniversitesi adına katılımcıları selamlayan GÜNAYDIN, “Medipol Üniversitesi olarak “Eğitim Değişim Seminerleri”ni  destekliyor program ortağı olarak hizmet etmekten  canı gönülden gurur duyuyoruz. Konya ve Denizli gibi il dışına da taşıdığımız programların sayısının artacağını ümit ediyorum” dedi ve katılımcılara teşriflerinden dolayı teşekkür etti.

Öğrenci Yurtları Genel Müdürü Zafer GÜNAYDIN’ın ardından söz alan  E-DER Yön. Kur. Bşk. Ali KOCADAYI katılımcıları selamlayarak: “Üniversitemiz işbirliğinde “Eğitim Değişim”  temasıyla başlattığımız seminerler dizisinin bugün altıncısını gerçekleştirmek üzere sizlerle bir arada bulunmaktan son derece mutluyuz. Üniversitemizin ve hocalarımızın desteği, siz değerli katılımcılarımızın, misafirlerimizin desteği ile gerçekleştirdiğimiz bu çalışmalarımızın “faydalı bir gelenek namzed“i olmasından son derece heyecanlıyız. Son olarak üç hafta önce Denizli’de “Değişim İçin Öğrenmeyi Öğrenmek” konulu çalışmamızdan sonra bugün de değişim için çok önemli bir başlangıç noktası olabilecek “Helal ve Sağlıklı Beslenme” konusunu ele alacağız. Bugün burada değerli hocamızdan öğreneceğimiz, hatırlayacağımız bilgilerin her birimizde değişime vesile olmasını diliyorum.” dedi ve sözlerine şunları ekledi:

“Aziz misafirlerimiz sizlerin de yakından takip etmiş olduğu üzere ülkemiz yeni eğitim-öğretim yılına da yeni arayışlarla girdi. Üniversite yerleştirilme sisteminde köklü değişikliklere gidildi,TEOG sınavlarının kaldırılmasıyla birlikte lise yerleştirmeleriyle ilgili arayışlar hala devam ediyor. E-DER Eğitim ve Değişim Derneğimiz, bu ve benzeri eğitim konu ve problemleriyle ilgili çalışmalar yapmaya peyderpey devam etmektedir. Bunun son örneği de geçtiğimiz günlerde; akademisyen hocalarımızın, sahada çalışan meslektaşlarımızın, uzmanlarımızın, yazarlarımızın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz lise yerleştirme çalıştayımız olmuştur. Eğitim problemlerini çözememiş bir millet hiçbir problemini çözememiş demektir. Maddi ve manevi kalkınma ve ilerlemenin olmazsa olmaz ön şartı teoride doğru hazırlanmış, pratikte de iyi uygulanmış ideal bir eğitim sistemidir. Bu ideal eğitim sisteminin de olmazsa olmazı ilim, irfan, hikmet ve ahlak gibi kadim değerlerimizin merkez noktaya alınmasıdır. Derneğimiz bu minval üzere eğitim problemlerinin tespit edilip sınıflandırılması, çözüm önerilerinin üretilmesi konusundaki çalışmalarını sürdürecektir.

             Sözlerimin başında da arz ettiğim üzere bugün çok önemli bir konuyu ele alacak, bu alanda ülkemizin yetiştirdiği nadir bilim insanlarından Prof. Dr. Sn. Fatih Gültekin hocamızın bilgilerinden yararlanacağız.  Sayın hocamıza, programa ev sahipliği yapan Medipol Üniversitesi ailesine, siz değerli misafirlerimize ayrı ayrı şükranlarımı arz eder, öğreneceğimiz bilgilerin değişime vesile olmasını dilerim.

Seminere konuşmacı olarak katılan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih GÜLTEKİN “Değişim İçin Helal ve Sağlıklı Besleniyorum” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

Konuşmasına E-DER yönetimine teşekkür edip katılımcıları selamlayarak başlayan GÜLTEKİN, Necm Suresinin 39. ayet meali olan, “Hakikaten insana kendi çalışmasından başkası yoktur.” satırları paylaşarak “İç dünyamızdaki takıntılarımızı bir kenara bırakıp değişim için adım atmamız gerekir” dedi.

Değişim ifadesine atıfta bulunarak: “Her eylem bir değişimdir, bunun için de mutlaka gayret göstermemiz gerekir.” diyen GÜLTEKİN her şeyin bir bedeli olduğunu ve değişim için de bedelini ödememiz gerektiğini ifade etti ve: “Hayatınızda bir alışkanlığı oluşturmak için o durum bazen uzunca bir süreç alabilir ama uğraşınca netice alınabilir” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Helal ve sağlıklı beslenme gündemimizde olması gereken bir konu, ülke olarak, dünya olarak sağlığımızı kaybediyoruz. Tabi bu durumun ekonomik tarafı var, medya tarafı var, bizim kontrolümüzde olamıyor birçok konu ancak çocuklarımızdan başlamalıyız bunun için kendimiz rol model olacağız ama çocuklarla ilgilide okul ve aile işbirliğinde çalışmamız gerekiyor. Aile başka telden çalıyor, okul idaresi başka telden, kantinler başka telden, televizyonlar başka telden çalıyor sonuçta bir netice alma şansımız olamıyor dolayısıyla bu birliktelik çocuklarımızın eğitimi açısından önemli.” dedi.

 

Prof Dr. Fatih GÜLTEKİN sözlerinin devamında helal ve sağlıklı gıdayla beslenmenin önemine değinerek: “Sağlığımız için düzgün beslenmek kaçınılmaz yani bedenimizi oluşturan gıdalarla aldığımız maddeler yaratılışımıza uygun olması gerekiyor, mesela; c vitamini eksik olursa ağzımızda yaralar oluşuyor, b12 vitamini eksik olursa nöropatik ağrılarımız başlıyor, kola içince içerisindeki fosforik asitten dolayı kemiklerimiz eriyor osteoporoz oluyor,lifli gıdaları az tüketince bağırsaklarımızda kabızlık oluyor, uygun olmayan fazla renkli katkılı maddeleri yiyince davranışlarınızı etkileyecek olumsuz değişiklikler oluyor… Bunları daha da çoğaltabiliriz. Neticede sağlıklı beslenmek sağlığımızı korumak açısından çok önemli.

         İbadetlerimizin ve dualarımızın kabul olması için de helal gıda önemli. Bununla ilgili bir hadis-i şerifi örnek vereyim: “Peygamber efendimiz(sav) bir gün yanındaki sahabelere seferden dönen toz toprak içinde dua eden bir kişiyi gösteriyor ve sahabelerine işaret ederek şu adama bir bakın, bu adamın yediği haram, içtiği haram, giydiği haram… Bunun duası nasıl kabul olsun!”diyor. Bizim dualarımızın ve ibadetlerimizin kabulu için lokmalarımız helal olacak. Hem sağlık için hem manevi dünyamız için gelecek nesillerimiz için helal ve sağlık beslenmek önemli diyoruz.” dedi.

GÜLTEKİN konuşmasının devamında helal ve sağlıklı beslenmenin önündeki engelleri açıklayarak bilgi ve irade eksikliği olarak 2 temel sorundan bahsetti ve helal ve sağlıklı beslenmenin prensiplerini ifade ederek helal beslenmenin ilk şartı olarak kazancın helal olması gerekliliğini vurguladı ve hak edilmeyen şeyin bizim olamayacağını belirtti.

Sözlerinin devamında 4N prensiplerini açıklayan GÜLTEKİN: “Ne yediğimiz, ne kadar yediğimiz , ne şekilde yediğimiz, ne zaman yediğimiz önemlidir.” diyerek özellikle çocuklarımızın, gençlerimizin helal ve sağlıklı beslenmesinin önündeki engelleri kaldırmak için özet olarak çözümlerini sıraladı:

  • Bilgi eksikliği giderilmeli
  • İrade eğitimi verilmeli
  • 4N ye göre beslenilmeli
  • Anne babalar olarak rol model olmalı

GÜLTEKİN konuşmasının son bölümünde de  katılımcılara helal ve sağlıklı beslenme için bazı önerilerde bulundu ve “Öncelikle niyet etmeliyiz, kazancımızın helal olması gerekiyor, helal sertifikalı ürünleri tercih etmeliyiz, helallik şüphesi olan gıda katkı maddelerini öğrenip bunlardan kaçınmamız lazım, olabildiğince işlenmemiş doğal gıdaları mevsimindeki sebze meyveyi tüketin, hazır olan katkılı gıdaları olabildiğince azaltalım, tatlıyı azaltalım, tatlı tadımlık olmalı, tuzu azaltalım tuz tansiyonu yükseltir. Kilo problemimiz varsa yağı azaltalım. Ekmeği azaltalım; bulabilirsek ekşi mayalı ekmek, onu bulamazsak tam buğday ekmeği onu da bulamazsak kepekli ekmeği tercih edelim. Normal enerjimizin %55ini karbonhidratlardan almamız en sağlıklı olandır ama miktarını abartmamak gerekir. Patates kızartmasını azaltacağız mesela evimizde zeytinyağı ile patates kızartsak bile azaltmamız gerekir. Yani genel olarak kızartmayı azaltacağız çünkü; yüksek ısıda pişirilen -121 derecenin üstünde pişirilen- gıdalarda akrilamid denen zararlı bir madde oluşuyor dolayısıyla olabildiğince haşlama ağırlıklı pişirme metodlarını tercih edelim. Örneğin cipslerde 21 birim akrilamid varken ekmek de 1 birim akrilamid vardır. Ekmek de sıcakta pişiyor… %100 bütün zararlı maddelerden arındırılmış bir hayat söz konusu değil ama bize düşen olabildiğince azaltmaya çalışmak. Ne kadar doğal gıdalarla beslenmeye ve çocuklarımız için doğalı tercih etmeye çalışsak da  herkesin bir sosyal yaşantısı, hayat sistematiği, alışkanlıkları var. Sistem bize yanlış yapmaya zorluyor ancak bize düşen olabildiğince iyisini yapmaya çalışmaktır.” dedi.

Programın devamında soru-cevap bölümüne geçildi. Prof. Dr. Fatih GÜLTEKİN salondaki ve canlı yayından takip edip soru soran kişilerin sorularını cevaplandırdı. Soru-cevap bölümünün akabinde plaket takdimiyle program sona erdi.