E-DER EĞİTİM DEĞİŞİM SEMİNERLERİ DEVAM EDİYOR

DOĞUDAN BATIYA DÜŞÜNCENİN SERÜVENİ

Eğitim ve Değişim Derneği E-DER – İstanbul Medipol Üniversitesi işbirliği ile Eğitim Değişim Seminerleri’nin ikincisi Medipol Üniversitesi Kavacık Güney Yerleşkesi konferans salonunda yapıldı.   Hicri 12 Recep 1438, Miladi 9 Nisan 2017 tarihinde “Doğudan Batıya düşüncenin Serüveni” başlığı ile gerçekleşen seminerin konuşmacısı İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya oldu.

E-DER başkanı Ali Kocadayı’ nın açılış konuşmasını yaptığı seminer akademisyenler, sendika ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü ve çeşitli branşlardan öğretmenlerin katılımı ile gerçekleşti.

Kocadayı, açılış konuşmasında seminerlerin amacını şöyle dile getirdi: “Eğitim ve Değişim… Hem derneğimize, hem de üniversitemizle gerçekleştireceğimiz bu projeye isim olma ilhamı veren iki önemli kelime, kavram. Eğitim-öğretim faaliyetlerinden birinci derecede beklenen şey olumlu yönde tutum ve davranış değişikleridir. Değişime vesile olmayan eğitimin amacına ulaştığını söyleyemeyiz.

Avrupa’dan Amerika’dan şu veya bu ülkeden devşirilen eğitim modellerinin aziz medeniyetimizin genleriyle uyuşmadığını, hariçten ısmarlama dikilmiş, dikte edilmiş, doğal hareket etmemizi engelleyen kıyafetlere artık sığamadığımızı müdrik olmalıyız.  Eğitim sistemimizi hem millilik, hem de eğitim ve öğretim boyutuyla ideal hale getirmeden hiçbir meseleyi çözemeyeceğimizi teslim etmeliyiz.”

Seminere konuşmacı olarak katılan İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Ali Çetinkaya ‘Doğudan Batıya Düşüncenin Serüveni’ başlıklı sunumunu gerçekleştirdi.

Çetinkaya konuşmasının başında insanın eşref-i mahluk olarak yaratılması sebebiyle düşünen bir varlık olduğunu belirtti. Birçok klasik kaynakta insan tarif edilirken ‘düşünen bir varlık’ olarak tarif edilmiştir dedi.  ‘Düşünce ve tefekkür Antik Yunan’la başlamıştır’ demenin çok yanlış ve kısır bir düşünce olduğunu belirten Çetinkaya, insanlık tarihi boyunca düşünce ve tefekkürün olduğunu vurguladı.

Doğu ve batı kavramının da irdelenmesi gerektiğini söyleyen Çetinkaya, konuşmasında geçen ‘doğu’ dan maksadın kadim medeniyetler olduğunu söyledi.

Suffa Ashabı’nın Müslüman medeniyetinin temel taşı olduğunu anlatan Bayram Ali Çetinkaya’nın sunumundan bazı paragraflar da şunlar oldu:

“Medeniyetin kuluçkası şehirdir. Müslüman medeniyetinin üç önemli kısmı vardır: Mabed, okul ve pazar. Medeniyet buralarda kurulur.

Faydalı bilgi, düşünce ile oluşan bilgidir.  Düşünce ve fikir insanlığın faydasına kullanılmalıdır.  Bir beldeden ilim, hikmet ve irfan göç ederse orası çoraklaşır.  İnsan, gücü nispetinde Yaratıcı’ya benzemeye çalışır. Bu, insanın kendini bilme gayretidir. Kendini bilmeyen Rabbini bilemez.

Ülkemizde konuşulan 2023-2075 gibi hedefler güzel ideallerdir. Bu hedeflere yüksek tefekkür gücü, mütefekkirler olmadan ulaşamayız. Bu mütefekkirleri de yüksek düşünceyi gerçekleştirecek eğitim sistemi ortaya çıkarır.  Düşünce ve tefekkürü üretenler siyaseti, bilimi, tarihi yazar.  Maalesef biz hala materyalist ve pozitivist düşünce sistemini uyguluyoruz. Kendimize özgü modelleri kurmalıyız. Eğitimde sahih düşünceyi, erdemli insan yetiştirme modellerini oluşturmalıyız. 5-10-50-100 yıllık eğitim hedeflerimiz olmalı ve bunları uygulamalıyız.”