EĞİTİME ARA TATİL TENEFFÜSÜ (?)

EĞİTİME ARA TATİL TENEFFÜSÜ (?)

Bir eğitim öğretim yılının daha ilk dönemini tamamladık. İlk, orta ve lise düzeyindeki okullarda öğrenim gören 18 milyonun üzerinde öğrencimiz için son ders zili çaldı. Teneffüs bu kez hemen bitmeyecek. Öğretmeniyle, öğrencisiyle, velisiyle ve diğer bütün paydaşlarıyla eğitim-öğretim ailesi uzun sayılabilecek bir teneffüs yapacak. Verilen bu ara, bir taraftan dinlenme imkânı sunarken, diğer taraftan da güzel bir ikinci yarıyıl için hazırlık olanağı da sağlayacak.

Bu aranın geleceğimizin mimarları öğretmenlerimiz, değerli meslektaşlarımız açısından daha öncekilerden önemli bir farkı var. Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı epeydir beklenen müfredat programının içeriğini açıkladı. Bakanlık, ilkokuldan liseye birçok dersin içeriğinin değişeceği yeni taslak öğretim programı için öğretmenlerin, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, velilerin ve hâsılı bu konuya ilgi duyan tüm tarafların taslağı inceleyebilmesi için bir ay gibi süre öngördü. Bu süre içinde konuyla ilgili gerçek kişi ve kurumlar taslağı inceleyip bakanlığın sitesi üzerinden görüş, öneri ve eleştiri paylaşımında bulunabilecekler. Bir hafta önce açıklanan öğretim programına gelen ilk yorumları, tepkileri incelediğimizde şu tespitte bulunmak mümkün görünüyor; bu konuda toplumun bütün katmanlarını tatmin etmek kolay olmayacaktır.

Bir öğretim programının uygulanması konusunda birinci derecede sorumluluk sahibi olarak sahada çalışan öğretmenlerimiz, yeni program tarafından tatmin edilmesi gereken ilk paydaş olarak kabul edilmelidir. Müfredat, eğitim öğretim faaliyetinin çok önemli bir vasıtasıysa öğretmen bu vasıtanın kullanıcısıdır. Bu vasıtayı verimli ve yararlı bir şekilde kullanmak için tüm özellikleriyle iyi tanımak vazgeçilmez ön koşullardan biri olmaktadır. Hele söz konusu geleceğimizin teminatı çocuklarımız, öğrencilerimiz olunca bu noktadaki sorumluluğumuzun önemi bir kat daha artmaktadır. Dolayısıyla yarınlarımızı inşa eden öğretmenlerimizi bu ara tatilde de önemli bir görev beklemektedir. Taslak öğretim programını kendi branşları açısından inceleyip değerlendirme görevi. Çünkü bu konuyu en sağlıklı şekliyle inceleyip değerlendirmeye, gerektiği yerlerde eleştirip alternatifler sunmaya en yetkin mesleki grup yine alanda çalışan öğretmen dostlarımızdır. Öğretmenlerimiz taslak müfredatın mevcut öğretim programıyla karşılaştırmasını yapabilecek, uygulamada karşılaşılabilecek problemleri öngörebileceklerdir. Bu itibarla öğretmenlerimizin konuyla ilgili değerlendirmeleri, bakanlığımızın da bu değerlendirmeleri dikkate alması ideal bir öğretim programı için hayati önem arz etmektedir.

Ara tatilin şu ilk günlerinde kolay bir mesleği icra etmediğimizi bir kez daha idrak etmiş olduk. Bu zorluk şikâyet edilesi bir zorluktan ziyade mesleğimizin kıymetini ve önemini artıran bir zorluk olarak görülmelidir.

Şanı yüce son kutsal kitapta;  “O halde (bir iş ve ibadeti bitirip) boş kaldığın zaman, hemen (başka bir işe/ibadete) koyul. Ve (her işinde) ancak Rabbine rağbet et (O’na sarıl ve O’ndan iste).”(İnşirah,7-8) buyrulmaktadır. Teneffüs zili çalana kadar öğrencileriyle ilgilenen öğretmenlerimiz de ara tatilde hemen başka bir işe koyulacak ve öğrencilerini geleceğe hazırlamada önemli bir vasıta olan öğretim programını inceleyecektir. Yeni öğretim programının siz değerli meslektaşlarımızdan gelecek önerilerle olgunlaştırılarak nesillerimizi yarınlara taşıyacak en ideal müfredat olmasını diliyoruz.

Ali KOCADAYI

E-DER YÖNETİM KURULU BAŞKANI